Eskimeyen Eski Eşyalar Müzesi’nde Zamana Yolculuk – Birlik Haber Ajansı- Türkiye’nin Haber Ağı

Eskimeyen Eski Eşyalar Müzesi’nde Zamana Yolculuk

Ercihan ÇAKMAK/KIRIKKALE – BHA

Köy halkından Hüseyin Demirbilek’in yıllardır emek vererek buluşturduğu eski eşyalar, Eskimeyen Eski Eşyalar Müzesi’nde sergileniyor.

“Köyüm ile İlgili Ne Yapsam Az Kalır”

Köyü için emek vermekten mutlu olduğunu belirten Hüseyin Demirbilek, “Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, her insan gibi ben de köyümü ve köylümü çok seviyorum. Çocukluğum ve askere gidene kadarki gençlik yıllarım tamamen Ahılı da geçti. Dolu dolu bir çocukluk ve gençlik dönemi yaşadım köyümde. Zaten birazcık araştırınca özellikle köy yerlerinde hemen hemen herkes birbirine akraba çıkabiliyor. Akraba olmadıklarınızla da ya komşusunuzdur, ya da çocukluktan beri gelen arkadaşlık ve dostluklarla birbirinize kenetlenmiş oluyorsunuz. Herkes gibi benim de bir sürü arkadaşım ve dostlarım var köyümde. Onlarla sayılamayacak kadar güzel anılarımız ve hatıralarımız oldu. İşte böylesine sevdiğim köyüm ve köylülerimle ilgili de ne yapsam az kalır diyorum” ifadelerini kullandı.

“Gittiği Yere Kadar Devam Etmeye Çalışacağız”

Eski eşyaları nasıl bulduğunu anlatan Demirbilek, şu ifadeleri kaydetti:

“Yaradılanı sev Yaradan’dan ötürü sözünü çok seven birisi olarak bu sözün gereğini layıkıyla yapamasam bile elimden geldiğince köyüme ve köylüme faydalı olabilmeyi ve onları mutlu edebilmeyi çok seviyorum. Bundan dolayıdır ki, öncelikle köylülerimizi birlik ve beraberlik içerisinde kaynaştırmak, vefat etmiş rahmetlilerimizi ve yaşlılarımızı gençlerimize tanıtmak, yeni gençliği de birbiriyle tanıştırmak ve sevip saydırmak adına teknolojinin bize sağladığı imkanlardan yararlanmayı düşündüm. Bu faaliyetlere sanıyorum 2008 yılında başladım.  Hemşerilerimizi evlerinde ziyaret ederek albümlerinde sararmış özellikle vefat edenlerin ve nostalji anlamı taşıyan, görenlerin de hoşuna gidebilecek fotoğrafları Facebook’tan paylaşacağımıza ikna ettikten sonra ödünç alarak, tarayıcıda tarayıp güzel bir arşiv yapmayı başardım. Ancak; bu iş çokta kolay olmuyordu. Millete meramını anlatmak zordu. Daha sonra ilk olarak topladığımız fotoğraflardan vefat eden erkekler ve bayanlar olarak ayrı ayrı müzikli albümler yapıp yayınladım. İnsanlarımız kendilerine yakın vefat eden kişileri izleyince çok hoşlarına gitti ve bize de yaptığımız hizmetin yavaş yavaş daha da geniş yelpazede devam edebileceğimiz güvenini kazandırdı. Gerçekten de gün geçtikçe paylaşım konuları artıyor ve köyümüzün genel görünümüyle ilgili çektiğimiz fotoğrafları, köy dışındaki dağlar ve tepelerin manzaralarını, Cenazelerde, düğünlerde, bayram arife günlerinde topluca yaptığımız mezarlık ziyaretlerinde, yağmur dualarında ve benzeri günlerde çektiğimiz fotoğrafları yayınlayarak köylülerimize ve köy dışındaki özellikle başka şehirlerde ve hatta yurt dışındaki insanlarımıza sosyal medya kanalıyla ulaştırdıkça ilgi, alaka ve memnuniyet hat safhaya ulaşmaya başladı. Bu hizmetimiz kesintisiz halen devam etmektedir. Canımız sağ olduğu ve sağlığımız da elverdiği sürece gittiği yere kadar devam etmeye çalışacağız.”

“Öğrencilerimiz Eşyaları Görünce Ne İşe Yaradıklarını Soruyorlar”

Öğrencilerin müzede yer alan eşyalara ilgi duyduğunu söyleyen Demirbilek, “Sosyal medyadaki paylaşımlarımızla paralel olarak aynı tarihlerde eş dosttan hediye olarak ve satın alarak biriktirmeye başladığımız Eskimeyen Eski Eşyalarımız olarak adlandırdığımız eşyalarımızı Ahılı köyümüzün 1928 yılında köyümüz insanları tarafından taşları kızıl dağdan, tuğlaları Yahşihan’dan, keresteleri de Keskinden kağnılarla taşınarak imece usulü ile yapılan dört sınıf ve iki idare odasından müteşekkil tarihi okulumuzun bir sınıfında sergilemekteyiz. Şu anki Valimiz ve Milli Eğitim Müdürümüzden önceki Valilerimiz ve Milli Eğitim Müdürlerimizin ziyaret edip, beğendikleri müzemizi köyümüz halkından ve dışarıdan gelen misafirlerimiz büyük bir beğeni ve hafızalarının bir köşesinde yer etmiş eskiden kullanılıp şimdi kullanılmayan birçok eşyayı görünce geçmiş zamana bir yolculuk yaparak, yüzlerinde olumlu tebessümlerle ayrılmaktadırlar. Ziyaretçilerimizin çoğu üniversite öğrencileriyle ilimizin muhtelif okullarından gelen öğrenci gruplarından oluşmaktadır. Öğrencilerimiz ilk başta kendilerine yabancı olan eşyaları görünce merakla ne işe yaradıklarını soruyorlar. Biz de dilimiz döndüğünce eşyaların eskiden ne amaçla kullanıldıklarını anlattıkça eski insanların hayatı ne kadar zor şartlarda kazanabildiklerini anlıyorlar” dedi.

“Hepsini Yazmaya Kalkarsak Sayfalar Dolar Ama Yazacaklarımız Bitmez”

Müzede çok çeşitli eşyalar bulunduğunu belirten Demirbilek, şu sözlerle sergilenen eşyaları dile getirdi:

“Müzemizde Ahılı köyümüzün çoğu ailesinin geçim kaynağı iken son 35-40 yıldır tamamen unutulan testicilerimizin yaptığı testi, küp, tufranlar (yayık), atların çekerek toprağı sürüldükleri pulluk, harmanlarda kullanılan yabalar, anadutlar, dirgenler, atkılar, sap çekecekleri, tırmıklar, buğday ve arpa doldurulan el örmesi torba ve çuvallar, ekin ve arpa ölçmeye yarayan çerikler (çinik), kağnı ve at arabası tekerlekleri, eskiden atlar veya öküzlerin çekip tırpan veya orakla biçilen kelleli sapları sürmeye yarayan düven mevcuttur. At ve eşeklerin ayaklarına çakılan nal, tüylerinin tarandığı taraklar, kaşağılar, koyun ve keçilere takılan takılar (.an), at eyeri bulunmaktadır. Eski teypler, radyolar, pikaplar, videolar, ses kasetleri, eski nostalji plaklar da ziyaretçilerimizin beğenisini kazanmaktadır. Eski fotoğraf makineleri ve kamaralar da beğeniliyor. Eski ütüler, makaslar, dikiş makineleri, eski vitezsiz bisikletler, çocuk yürüteçleri, tel arabalar, eski paralar, anahtarlar, eski enjektörler ve ocakları, el fenerleri, löküsler, gaz lambaları, bakır helkeler, bakırdan yemek pişirme tencereleri ve tabakları, eski büyük saatler, eski tahta asker bavulları, doktor çantaları, daktilolar, hesap makineleri, eski kılıçlar, kamalar, hançerler, eski dergiler eski gazeteler, eski resimler, eskiden çatısız dam evlerin üzerini yağmurdan sonra pekiştirmeye yarayan dambaş yuvarlakları, yarma yapmaya yarayan dibekler, tokmakları, üzüm ve domates koyulan sepetler, küfeler, Pirinçten eski çay semaveri, tepsiler, pirinçten eski mumluklar, falanda filan diyelim ve kalan eşyalarımızı da ziyaretçilerimiz geldikleri zaman kendileri görsün diyelim. Yoksa hepsini yazmaya kalkarsak sayfalar dolar ama yazacaklarımız bitmez.”

“Eşyaları Biriktirmek O Kadar Zor Değil”

Eski eşyaları biriktirerek insanlara katkı sağlamayı amaç edindiğini dile getiren Demirbilek, “Buram buram nostalji kokan eşyaları biriktirmek o kadar zor değil. Önemli olan bu biriktirilmiş eşyaları birileri ile paylaşarak insanlara bir şeyler aktarabilmektir” dedi.

Sözlerini Birlik Haber Ajansı’na teşekkür ettiğini dile getirerek tamamlayan Hüseyin Demirbilek, “Öncelikle bana zaman ayırıp bu güzel söyleşiyi yapmamıza vesile olduğunuz için Birlik Haber Ajansına ve size teşekkür ediyorum. Sizlerin huzurunda Sayın Valimizi ve Milli Eğitim Müdürümüzü ve ilgilenen tüm yetkililerimizi müzemizi ziyaretleri için davetimi arz ediyorum. İsteklerimize gelince; inşallah Sayın Valimiz ve Milli Eğitim Müdürümüz teşrif buyururlar müzemizi ziyaret ederlerse eşyalarımızı sergilediğimiz tarihi okulumuzu da yerinde görmeleri ve kendilerinin görüşleri doğrultusunda hareket edebileceğimizi söylemek istiyor, saygılar sunuyorum. Hemşerilerimizi evlerinde ziyaret ederek albümlerinde sararmış özellikle vefat edenlerin ve nostalji anlamı taşıyan, görenlerin de hoşuna gidebilecek fotoğrafları Facebook’tan paylaşacağımıza ikna ettikten sonra ödünç alarak, tarayıcıda tarayıp güzel bir arşiv yapmayı başardım. Ancak; bu iş çokta kolay olmuyordu. Millete meramını anlatmak zordu. Daha sonra ilk olarak topladığımız fotoğraflardan vefat eden erkekler ve bayanlar olarak ayrı ayrı müzikli albümler yapıp yayınladım. İnsanlarımız kendilerine yakın vefat eden kişileri izleyince çok hoşlarına gitti ve bize de yaptığımız hizmetin yavaş yavaş daha da geniş yelpazede devam edebileceğimiz güvenini kazandırdı” açıklamasında bulundu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu