BAŞKENT’İN MANEVİ SEMBOLÜ: ‘HACI BAYRAM-I VELİ’
Hacı Bayram-ı Veli’nin, 1352 yılında Ankara’da bulunan Solfasol Köyü’nde dünyaya geldiğini anlatan Öztürk, Babası Koyunluca Ahmed annesi ise Fatma Hanım’dır. Çiftçilikle geçinen üç çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olan Hacı Bayram -ı Veli asıl adıyla Numan bin Ahmed, çocukluğundan itibaren okumayı çok seven, öğrenme isteğiyle dolu biriydi, tüm gün tarlada babasına yardım eden Numan işleri biter bitmez bir ağacın gölgesi altına çekilir ve kitap okurdu. Onun bu halini gören babası oğlunu ilim tahsil etmeye yöneltti. Numan iyi bir tahsil alarak Ankara’da bulunan Kara Medrese’de müderrislik yani günümüz deyimi ile öğretmenlik yapmaya başladı ardından baş müderris oldu” diye konuştu.
‘HAKKA HİZMET HALKA HİZMETTİR’
‘Rivayete göre Numan Bursa’ya giderek çoğumuzun Somuncu Baba diye bildiğimiz Hamid’i Aksarayi’den feyz alarak zatini ve batini ilimleri öğrendi Somuncu Baba ‘da aradığı tüm cevapları bulan Numan, artık Bayram adı ile anılıyordu’ diye anlatan Öztürk, ‘Somuncu Baba’nın öğrettiği ilimler ile gönlü Bayram etmiş, kendinden geçerek artık bir ‘Bayram’a dönüşmüştü ve o ‘Bayram’ın ta kendisi olmuştu. Eğitiminin ardından Ankara’ya döndüğünde ‘Hakka hizmet halka hizmettir’ prensibi ile hareket ederek halkı çalışmaya, çiftçiliğe ve ticarete yöneltti” ifadelerine yer verdi.
Öztürk sözlerine, “‘Kişi gelirini, kendi eliyle elde etmelidir’ diyen Hacı Bayram, müderrisliğin yanı sıra çiftçiliği ve ticareti geliştirerek Ahi Ocakları kurdu. Sistemli, disiplinli ve ahlaki ilkeler çerçevesinde işleyen bir ticaret ortamı oluşturdu” diye devam etti.
‘İNSAN YETİŞTİRMEYE ÖNEM VERDİ’
Hacı Bayram -ı Veli’nin yazılı eserlerden çok, insan yetiştirmeye önem verdiğine dikkat çeken Öztürk, “Birçok öğrenci yetiştirdi, Fatih Sultan Mehmet’inde hocası olan Akşemsettin de kendisinin öğrencilerinden biridir. Akşemsettin gibi birçok gönül eri yetiştirerek, öğrencilerinin yazdığı eserler vesilesi ile düşünceleri İslam Edebiyatı’na şekil verdi. Hacı Bayram -ı Velî’nin öğretileri Anadolu halkını ve İslam kültürünü iktisadi, idari, ticari, siyasi ve ahlaki yönden geniş ölçüde etkiledi. Arkasında, günümüzde bile tüm geçerliliğini koruyan, düşünce sistemini, felsefesini ve yetiştirdiği öğrencilerini bırakarak, ismi gibi ‘Bayram’ tadında yaşadığı hayatına veda edip, 1352 yılında Hakka yürüdü. Kabri Ankara’nın Ulus ilçesinde bulunan Hacı Bayram Camii’nin tam yanındaki türbede bulunmaktadır” dedi.
