Ambulanstaki bebek için “Anne” oldu; Merhamet ve Emek Ödülünü aldı

ANKARA-BHA

Ankara’da Cumhur Haber Ajansı tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen Merhamet ve Emek Ödülleri, gerçekleştirilen anlamlı bir törenle sahiplerine takdim edildi. Törende, insanlığın vicdanına dokunan hikâyeler ve emek dolu hayatlar ödüllendirilirken; geceye damga vuran isimlerden biri Acil Tıp Teknisyeni Büşra Durmaz oldu.

Durmaz, ambulansa alınan terk edilmiş bir bebeği kendi sütüyle emzirerek hayata bağlamasıyla büyük takdir toplamıştı. Bu örnek davranışıyla yalnızca minik bir hayatı değil, aynı zamanda toplumun vicdanını da ayağa kaldıran Durmaz, “İnsanlığın umudu” olarak tanımlandı.

Ödülünü aldıktan sonra Birlik Haber Ajansı’na konuşan Pendik 11 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu çalışanı Büşra Durmaz, o anları anlatırken duygularını şu sözlerle dile getirdi:

“Nisa Mihriban, benim için hiç kapanmayacak bir defter”

2022 yılıydı. Ben o dönem süt izinli personel olarak Pendik’te mesai usulü çalışıyordum. Mesaimin bitmesine 1 saat kala bir ihbar aldık. Normalde 1 saat kala vakalara çıkmam ama bebek ihbarı olduğu için gittim. İlkbahardı, belli; araziye terk edilmiş bebek olarak ihbar gelmişti. Olay yerine vardığımızda asayiş ekipleri, ekip otosuna bebeği almışlardı. Biz onlardan teslim aldık. Arkadaşım olay örgüsünü sorgularken ben hemen bebeği muayene etmeye başladım. Sonra sürekli ağzını şapırdatıyor, meme arıyor ve ağlıyordu. Benim de bir kızım var, o dönem emziriyordum. Onun bu isteğini karşılıksız bırakamadım, aramızda böyle bir bağ kuruldu. Akabinde, ertesi günü Çocuk Esirgeme Kurumu’nun bakım evine yerleşecekti. Naklini ben gerçekleştirdim, böylece iki gün üst üste vakit geçirmiş olduk. Bir süre sonra bakım evinde rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldı ve 30 Eylül 2022’de hayatını kaybetti.

“Küçücük bir bebek, hayatımın en büyük izini bıraktı”

Nisa Mihriban benim için hiç kapanmayan ve kapanmayacak olan bir defter. Onun o kısacık ömrü, benim ömrümde hem kocaman bir yara açtı hem de çok büyük iz bıraktı. Bunun için ben süt annesiydim, annesiydim yani… Bunun başka bir tarifi nasıl olur bilmiyorum. Bir insan evladını kaybettiğinde nasıl bir duyguya bürünürse, benim ona karşı hissettiğim duygu da bu. Kocaman bir boşluğum var, ömrüm boyunca hissedeceğim. İnşallah günün birinde kavuşacağız zaten.

“Evlatlarınızı terk etmeyin, devlete emanet edin”

Bir çocuğun büyümeyi hak ettiği yer, annesinin kollarıdır, aile sıcaklığıdır. Diyelim ki şartları el vermiyor, başlarında daha büyük sıkıntılar var; maddi ve manevi zorlukları var. Devletin bunun için açtığı kurumları var. Çocukları bu güvenli kurumlara, güvenli şekilde teslim edebilirler. Yani kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz, kalkıp bir cami avlusuna ya da boş bir araziye bırakılmamalı. Dışarıda bir sürü kötü insan var. İnsan, doğurduğu canı düşünmeli, başına bir şey gelme ihtimalini kesinlikle hesaba katması gerekir. Bu yüzden onlardan, evlatlarını terk etmemelerini; terk etmeleri durumunda kaldıklarında da devletin resmi kurumlarından destek almalarını rica ediyorum. Devletin resmi kurumları Allah razı olsun insanlara yardımcı oluyorlar.

Acil Tıp Teknisyeni Büşra Durmaz, terk edilmiş bir bebeğe gösterdiği annelik şefkatiyle Merhamet ve Emek Ödülleri’nde en çok alkış alan isim olurken, çocukların güvenli ellere teslim edilmesi gerektiğine dair yaptığı çağrıyla da kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu