‘AK Parti, Ardeşen’de Hakan Gültekin’le, Pazar’da Süleyman Basa ile kazanırdı’

İşte Hatinoğlu’nun Rize’deki seçim sonuçlarına ilişkin çarpıcı yazısı;

Rize’de seçim sonuçları sürpriz değil. 1 Nisan şakası hiç değil.Sonuçlar herkesin beklediği gibi.Rize Büyükşehir olduğunu düşünün ; CHP Rize’de daha iddialı olsa sonuç daha vahim olabilirdi. Ak Parti’nin uğradığı hezimetin iki temel nedeni var ;

Ak Parti Rize’de seçime çok yanlış adaylarla girmenin bedelini ödedi.Ardeşen ve Çayeli’de adaylar açıklandığı anda bu sonuç tahmin edilmişti. Ki İsmail Hakkı Çiftçi’yi devirmeleri olanaksızdı. Aday tespitlerinde milletvekilleri ve tabanın beklentisini umursamadan Nusret Bayraktar ve Hikmet Ayar belirleyici oldu.Milli Görüş çizgisinde hareket etmeleri , toplumun diğer kesimlerinden oy alabilecek adaylarla hareket etmemeleri hataydı. Ardeşen’de en rahat kazanabilecek isim Hakan Gültekin’di ki adı bile geçmedi. Eski başkan Avni Kahya aile bağları nedeniyle soldan da ciddi oy alan bir isimdi bir çırpıda adını sildiler.Kenan Hatipoğlu dahi belediyecilik tecrübesi ve sahip olduğu sempatiyle iddialı olabilirdi. Akparti Pazar’da aday bulamadı , Süleyman Basa ikna edilmeliydi.

Genel seçimde MHP ile ittifak yapmamak , üçüncü sırayı MHP’li bir adaya vermemekle CHP’ye bir milletvekili hediye ettikleri halde Ak Parti teşkilatı bu hatadan ders çıkarmadı. Arhavi’de Cumhur İttifakı başkan yardımcılığını MHP’li Ahmet Hatinoğlu’a vererek seçimi rahatça kazandı.Fındıklı , Ardeşen ve Pazar’da MHP ile ittifak yapılsa , belediye başkan yardımcılığı verilse bu ilçelerde sonuç çok farklı olurdu. Rize’de MHP aday göstermediği halde Belediye Meclisinde MHP’li bir iki isime yer verilmemesi garip. Sahayı okuyamamanın , yöneticilerin Cumhur İttifakını benimsememesi ve siyasi kibirlerinin sonucu bu.

Oy kaybına neden olan bir diğer etken ; Ak Partinin muhtarlık seçimleri nedeniyle köylere oy kaymasının kendilerine verdiği zararı görmemeleri. Muhtarlıkları bu kadar cazip hale getirerek kendi kuyularını kazdılar.

MHP’li İkizdere Belediye Başkanı Hakan Karagöz adına çok üzüldüm. İkizdere’ye büyük hizmetleri olmuş , harika bir vizyon ortaya koymuştu.Murgul’a çağ atlatan Hasan Çavuş kardeşiminde seçimi kaybetmesi şaşırtıcı oldu.

Rahmi Metin , ve İsmail Hakkı Çiftçi başkanları tebrik ediyorum. Rahmi beyin oy oranın da ki düşüş seçmenin nasılsa kazanıyor rahatlığından kaynaklandı.Cemil Çolak başkanı da partisini ikinci parti yapmayı başardığı için takdir etmek gerek. Kıymetli kardeşim Davut Güloğlu kazanamasa da Düzce’ye damga vurdu.Arhavi’nin yeni belediye başkanı Turgay Ataselim ve Ahmet Hatinoğlu amcamızı kutluyorum. Bölgemizde kazanan MHP’li , Akpartili ve CHP’li belediye başkanlarını , Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyelerini tebrik ediyor başarılar diliyorum.

Rize il merkezinde çok zayıf kalmaları ve üçüncü parti olmaları eleştiri konusu olsada üç belediyeyi özellikle Ardeşen’i kazanmayı başardıkları için seçilen Belediye Başkanları , CHP milletvekili Tahsin Ocaklı ve Saltuk Deniz başta olmak üzere yöneticilerini kutluyorum.

Türkiye seçim sonuçları ise büyükşehirler için de tahmin edilir olsa da Adıyaman , Kastamonu , Amasya , Bursa gibi Anadolu illerini CHP’nin kazanması büyük sürpriz. Ekonomik sıkıntılar , emekli maaşları , fahiş kiralar seçmenin Akparti’ye ceza vermesine neden oldu. Yerel seçimde beka , terör , dış politika kaygısı olmayan seçmen rahat oy kullandı. CHP % 25 partisi iddiasını yıkarken saçma sapan ittifaklara , abuk sabuk vaatlere de ihtiyacı olmadığını gösterdi. Ancak Kürt ayrılıkçılarıyla ilişkileri genel seçimlerde Türk seçmenini yine farklı arayışlara itebilir.Sonuçlar seçmen bu ilişkiyi onaylıyor şeklinde yorumlanmamalı.

İyi Parti ise hep söylediğim gibi işlevsiz ve anlamsız bir kulvara sürüklendi.YRP Ak Partiden MHP’ye kayan seçmenin yeni adresi oldu. Deva , Gelecek , Saadet gibi partilerde siyasetten tasfiye olacaklar.

Bu sonuçlar ekonominin kolay toparlanamayacağı gerçeği ile birlikte Ak Parti iktidarını çok zorlayacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın partisini yenileyebilecek enerjisi yok.Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin müftü atamasını dahi Cumhurbaşkanının imzasına zorunlu kıldığı bir yetki ve görev yoğunluğunda parti genel başkanlığını sağlıklı yürütmek , partiye hakim olmak olanaksız. Bundan sonrada yıpranmış , köhnemiş ve liyakatsiz siyasi kadrolarla devam etmek zorunda. Partilerde kadrolar lider değişiklikleri ile yenilenir. Erdoğan ya genel başkanlığı bırakacak ; hiç müdahil olmadan çekişmeli ve sağlıklı bir genel başkanlık ve organ seçimi yapılmasına izin verecek yada bu beceriksiz , lümpen ekiple devam edecek.

Bakalım neler olacak.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu