KENT KONSEYİNDEN ÜYELERİNE MEKTUP

Ankara Kent Konseyi, bundan yaklaşık bir yıl önce, Başkent Ankara’da demokratik katılımcı kent yönetimini hayata geçirmek üzere yola çıktı. Nüfus yapısı, eğitim ve sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi açılarından kent yönetimine katılım konusunda Türkiye’nin belki de en büyük potansiyeline sahip bulunan bir kent için bu başlangıç geç gibi görünse de dayandığı ilkeler ve esaslar açısından önemli bir çıkış noktasıydı. Kurulduğu günden bu yana Ankara Kent Konseyi, alışılageldik iktidar yapılarının tersine hiyerarşiyi değil, eşit ve adil katılımı, kentin tüm renklerinin temsilini, tüm bileşenlerin ortak katkısını esas alarak ilerledi. Yolumuzun zor ve uzun olduğunun bilincindeyiz.

 

 

 

Bütün dünyada yerel yönetimler dendiğinde demokratik açıdan iki temel kavram öne çıkmaktadır: demokratik temsil ve katılımcı demokrasi.Demokratik temsil, halkın yerel yönetimlere seçeceği insanların doğru ve adil yöntemlerle belirlenmesi, temsili demokrasinin de buna hizmet etmesi anlamına geliyor.Ancak, Türkiye’de yerelde temsil adaleti konusunda sorunlar yaşandığı görülüyor, Başkent Ankara gibi altı milyon kişinin yaşadığı bir kentte, insanların seçtiği yerel yöneticilere erişmesi, talep ve önerilerini aktarması ciddi şekilde zorlaşıyor. Her ne kadar mobil uygulamalar gibi teknolojiler etkin bir şekilde kullanılarak bu açık kapatılmaya çalışılsa da insanların yüz yüze etkileşimi, birbirinden öğrenerek birlikte yönetmesi de her zamankinden daha önemli görünüyor.

 

 

 

İşte bunun için, yerel yönetimlerde temsili demokrasinin eksikliklerinin giderilmesi için katılımcı demokrasi pratikleri gündeme gelmiştir. Seçilmişlerin mahalle, semt, ilçe ve kent düzeyinde vatandaşların talep ve önerilerini gerektiği gibi alabilmeleri, karar verme, uygulama, proje geliştirme ve denetim süreçlerinde halkın katkısının alınabilmesi için katılımcı yöntem ve mekanizmalar yaşamsal hale gelmiştir. Türkiye’nin, yerel düzeyde katılımcı yönetim pratiklerinin en önemli örneği 1990’lardan bu yana Kent Konseyleridir. Kent konseylerinin Türkiye’nin farklı kentlerinde siyasi parti ayrımı yapmaksızın önemli örnekleri görülmüştür. Bursa, Nilüfer, Çanakkale, Antalya, Eskişehir, Gaziantep, Mersin, kent konseyleri ve diğerleri bu anlamda önemli katkılarda bulunmuştur. Ancak, Başkent Ankara’da bu örnekler arasına katılabilecek kadar gelişmiş bir kent konseyi henüz ne yazık ki oluşmamıştır, 25 İlçemizden çok azında kent konseyi bulunmaktadır. Başkent Ankara’mızda mahalle düzeyinde önemli sivil toplum faaliyetleri bulunmasına, semt meclislerinin ve forumların oluşmasına rağmen kent konseylerinin bulunmaması üzücüdür ve bu durumun değişmesi gerekmektedir.

 

 

 

İşte bu durumun değişmesi için yerel seçimlerden hemen sonra bir Ankara Kent Konseyi oluşması için başlayan çabalar bileşenlerinin özverili çabaları ile devam etmektedir. Ankara kent konseyi kentteki tüm görüşlerin ve paydaşların kendine bir yer bulabilecekleri bir platform olarak kurulmuş, yönetilebilirlik ve tam katılım ilkelerini esas alarak çalışmaya başlamıştır. Kuşkusuz, çok uzun bir zamandır katılımcılığa değil kavga kültürüne, hoşgörüye değil çekişmeye alışan Ankara’yı bu platformda buluşturmak kolay olmayacaktır. Ancak, şu ana kadar kayda değer bir performans gösterilmiştir. Ankara Kent Konseyi 500’e yaklaşan üyesi, Türkiye’de bir ilk olan Bisiklet ve Kale Meclisleri ile, 20’ninüzerindeki çalışma gruplarıyla, Büyükşehir belediye meclisinden oy birliği ile geçen çok doğru tavsiye kararları ile kentte katılımcı demokrasinin ilk adresi olma yolunda hızla ve güvenle ilerlemektedir. COVID-19 sürecinde bileşenlerimiz gösterdikleri dayanışma ile kent konseyindeki konumlarını anlamlandırmışlardır. Kent konseylerinin mevcut yönetmeliğinin büyükşehir ölçeğindeki sorunları bir yana konulursa, bir katılım platformu niteliğinin korunması ilkesi doğrultusunda her daim kente ilişkin sözü olan, katkıda bulunmak isteyen herkes ve tüm bileşenler kent konseyinde yerini bulmalıdır. Çünkü kent konseyi bir kentin en üst düzey sivil platformudur. O kentin vicdanıdır. Belediye başkanları da bir kentli olarak bu platformun bir parçası ve üyesidir.

 

 

 

Kent konseyinin mevzuat gereği tamamen katılımcı süreçlerin kolaylaştırıcılığını üstlenen, belediye ile konsey meclis ve çalışma grupları arasında sağlıklı ilişkiyi kuran bir başkan ve yürütme kurulu seçilmektedir. Kent konseyi Ankara’nın bütününü ilgilendiren çaba ve çalışmalara ilkesel destek veren, yol gösteren, kentin sorunlarının tartışıldığı, siyaset ve çıkar ötesi bir yapıdır. Bu sebeple belediyelerimizin tüm yöneticileri, birimleri ve çalışanları da şu önemli tespiti göz önünde bulundurmalıdır. “Yaşanabilir bir kent için yerel yönetimlerin tüm işlerinde katılımcılık temel ilke olmalıdır. Katılımcı süreçleri yerine getirirken, kentteki tüm kamu, sivil toplum ve özel sektör kuruluşlarıyla, üniversitelerle, meslek kuruluşlarıyla irtibat zorunludur. Bu irtibatı kurarken en önde gelen paydaş Ankara Kent Konseyi ve kentteki diğer kent konseyleri olmalıdır.Kent Konseylerinin çalışmaları ve önerileri ciddiyetle ve ivedilikle dikkate alınmalıdır.”

 

 

 

Ankara Kent Konseyi dışında, Ankara’nın tüm ilçelerinde de kent konseylerinin kurulması ve kurumsallaşması yaşamsaldır. Ankara Kent Konseyinin koordinasyonunda bu kent konseyleri ve ileride kurulacak semt ve mahalle örgütlenmeleri ile Başkent Ankara’yı hak ettiği katılımcılık konusunda dünya standartlarına eriştirmek uzak bir hayal değildir.Ancak, mevcut mevzuatın Türkiye’deki coğrafi ve yerleşim çeşitliliğini yansıtmadığını, özellikle büyükşehir ölçeğinde katılımcılık süreçlerini yaygınlaştırmak ve siyasetin arka bahçesi gibi görülmekten kurtarmak için yenilikçi bir bakış açısına ihtiyaç olduğu da açıktır.

 

 

 

Ankara Kent Konseyinin birinci yılı kurumsallaşma, birbirini tanıma ve bileşenlerimizin potansiyelini görme adına önemli bir süreçti. Şimdi Kent konseyinin ikinci yılına girerken, tüm kente kent konseyini tanıtma, eksikliği hissedilen bileşenlere erişerek kent konseyini genişletme ve geliştirme ve bu konularda bileşenlerimizin desteğini almanın öneminin farkında olarak ilerlemeyi önemli buluyoruz. Apartman, site, sokak, mahalle ve semt düzeyinden başlayan bir katılımcı sistematiği tartışmak, yerel yönetimlerin karar verme süreçleri ile doğru ilişkilenmek, bileşenlerimiz, kentteki ve Türkiye’deki diğer kent konseyleri ile ilişkilerimizi geliştirmek gibi hedeflerimiz var.

 

 

 

Birinci yılımız vesilesiyle Başkentte kent konseyini tanıtacak çalışmalar yürütmenin yanı sıra sizlerin de katkısını almak arzusundayız. Bu sebeple sizlerden Ankara Kent Konseyinde temsilcisi bulunduğunuz kurum ve kuruluşların karar organlarına, genel kurullarına katılma talebinde bulunmanızı, bu katılımla Ankara Kent Konseyi konusunda bilgilendirmelerde bulunmanızı, beklenti ve talepleri alarak mümkünse sekreteryamıza iletmenizi rica ediyoruz. Bu şekilde Kent Konseyinin tüm bileşenlerinin tabandan başlayarak derinlemesine bir katılımcı süreci gerçekleştirme yolunda önemli mesafeler alacağımıza inanıyoruz. Temsil ettiğiniz kurum ve kuruluşa kent konseyini anlatma çabanızda ihtiyaç duyacağınız tüm bilgi ve belgeler için sekreteryamız ve yürütme kurulu üyelerimizle sizlere destek olmak için elimizden geleni yapacağımızı bilmenizi isteriz.

 

 

 

Katılımcı kent yönetimine erişme yolundaki özverili katkı ve desteğiniz için teşekkürlerimizi sunar, bu zorlu ve önemli yolda daha uzun yıllar birlikte olmayı dileriz.

 

 

 

ANKARA KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu