Customize Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorized as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Çerezin birinci taraf ya da üçüncü taraf olması durumu internet sitesinin ya da etki alanının yerleştirdiği çereze göre değişiklik arz etmektedir. Birinci taraf çerezler, doğrudan kullanıcının ziyaret ettiği internet sitesi yani tarayıcının adres çubuğunda gösterilen internet adresi (ornek.com.tr) tarafından yerleştirilmektedir. Üçüncü taraf çerezler ise kullanıcının ziyaret ettiği etki alanından farklı bir etki alanı tarafından yerleştirilmektedir. İnternet sitemizde kullanım amacına göre aşağıdaki çerezler kullanılmaktadır.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customized advertisements based on the pages you visited previously and to analyze the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Baran: Reel sektöre ilave destekler gerekiyor – Birlik Haber Ajansı

ANKARA-BHA

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, faizlerdeki düşünün devamı ve enflasyonla mücadele sürecinden başarıyla çıkabilmek için para politikasının maliye politikalarıyla desteklenmesi gerektiğini ve yapısal reformların hızlandırılmasının önemli olduğunu belirterek, “Bu süreçte ekonomimizin gücünü koruması açısından ilave destekler gerekli” dedi.

ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Ankara Ticaret Odası’nın Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ekonomik değerlendirmelerde bulunarak, 2025 yılına ilişkin beklenti ve öngörülerini paylaştı. Faizlerdeki düşüşün devamı ve enflasyonla mücadele sürecinden başarıyla çıkabilmek için para politikasının maliye politikalarıyla desteklenmesi gerektiğini ve yapısal reformların hızlandırılmasının önemli olduğunu belirten Baran, “Bu süreçte ekonomimizin dinamiklerini korumak için imalat-ticaret ayırt etmeksizin, tüm sektörlerimize ilave destekler sağlanmasının, ekonomimizin gücünü koruması açısından gerekli olduğu kanaatindeyiz.” diye konuştu. Baran, Merkez Bankası’nın politika faizinde 250 baz puan indirime gitmesinin, 2025 yılı beklentileri açısından umut verici olduğunu belirterek, “2025 yılının ilk yarısında, faiz indirimlerinin piyasalara doğrudan olumlu etkisi olmasa bile de, finansmana erişimi kolaylaştırma yönünde önemli bir aşama kaydedilmiş oldu. Faiz indiriminin, ticaret, yatırım, üretim ve istihdamı canlandıracak şekilde devam etmesini temenni ediyor, bu süreçte bankaların da kredi faizlerini indirerek, KOBİ’lerimiz başta olmak üzere, reel sektöre destek olmalarını bekliyoruz.” dedi.

Yüzde 5 büyümeyi yakalamalıyız

Enflasyondaki yükseliş ve sıkı para politikalarının, küresel ekonomide yavaşlamaya yol açtığını ifade eden Baran, yaşam maliyetleri yükselirken, borçlanma maliyetlerinin de arttığını belirtti. Küresel mal ticaretinin yüzde 3, küresel ekonominin de yüzde 3,2 oranında büyümesinin tahmin edildiğini belirten ATO Başkanı Baran,

“Bu süreçte, ülkemiz için enflasyonla mücadele ve ekonomik istikrarın sağlanması öncelikli konu olmaya devam ediyor. Yüksek enflasyon ve yüksek faiz, reel sektörün ayakta durmasını zorlaştırıyor.

Kredi maliyetlerinin yükselmesi, reel sektörün üzerindeki baskıyı artırıyor, yeni yatırımların önünü tıkıyor. OECD, Türkiye’nin 2025 yılında yüzde 3,2 oranında büyüyebileceği tahmininde bulundu. Mevcut şartlarda bu ölçüde büyümek başarı ancak ülkemizin gelişimini verimli bir şekilde sürdürmesi ve istihdam oranlarını koruyabilmesi için en az yüzde 5 civarında bir büyüme oranını yakalamamız gerekiyor” dedi.

2020’li yılların, Türkiye ve dünyada, zorlu sınavlara sahne olduğunu kaydeden Baran, küresel ekonomide yaşanan sıkıntılar devam ederken, Türkiye’nin asrın felaketi 6 Şubat depremini yaşadığını ve 11 ilde yıkıma neden olan depremin, ekonomiyi de ağır şekilde etkilediğini söyledi. Bu süreçte İsrail’in Filistin’e yönelik soykırıma varan saldırıları, Rusya-Ukrayna savaşı ve Suriye’deki gelişmelerin de dünya gündeminde yer aldığını ifade eden Baran, “Diğer yandan Almanya başta olmak üzere, gelişmiş ekonomilerde otomotiv sektörü ve diğer sektörlerde yaşanan sancılar, küresel ekonominin geleceğine dair soru işaretleri oluşturdu” diye konuştu.

Temkinli ama umutluyuz

İş dünyası olarak, 2025 yılına, jeopolitik riskleri ve fırsatları görerek, siyasi dengelerin ekonomiyi şekillendirebileceğinin bilincinde olarak girdiklerini ifade eden Baran, “Bir ayağı Avrupa’da, bir ayağı Asya’da olan ülkemiz için yeni fırsatların olacağı beklentisi içinde, temkinli ama umutluyuz.” dedi.

İnşaat sektörünün hareketlenmesini bekliyoruz

Ekonominin lokomotifi niteliğindeki inşaat sektörünün 2025 yılı ortalarından itibaren hareketlenmeye başlayacağını tahmin ettiklerini kaydeden Baran, “Suriye’deki son gelişmeler, bizi yakından ilgilendiriyor. Suriye, sınır komşumuz olarak ticaretimizin olduğu bir ülke idi. Bu ilişkiler devam edecektir. Ülkenin yeniden inşası için 400 milyar dolarlık bir rakamdan bahsediliyor. İnşaat sektöründe güçlü, yurtdışı müteahhitlik projelerinde dünya ikincisi olan Türkiye’nin bu pastadan ciddi pay alabileceğine inanıyoruz.” dedi.

Yeşil dönüşüm ve dijitalleşme sürecini kaçırmamalıyız

Baran, son yıllara damga vuran iklim krizinin, 2024 yılında da, Türkiye de dâhil dünyanın çeşitli bölgelerinde hasarlara yol açtığını belirterek, “İklim krizinin etkilerine karşı yürütülen mücadele ve yeşil dönüşüm süreci ülkelere büyük maliyetler çıkarırken, diğer yandan tedarik zincirlerinde bazı aksaklıklar oluşturuyor” diye konuştu. Baran, dijitalleşme ve e-ticaretteki hızlı gelişimin, ticaretin dönüşümünü hızlandırırken, sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk konularını ülkelerin gündemine yerleştirdiğini söyledi.

Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı durumundaki Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan sancıların ve küresel ekonomiyi etkileyen daralmanın, ticaret için olumsuz sinyal oluştursa da, Türkiye’nin yeni yılda ihracatı geliştirmek için yeni pazar ve ürünlere odaklanması gerektiğini kaydeden Baran, “Bu noktada, Avrupa Birliği’nin yeşil dönüşüm süreci Türkiye’nin üretim kalitesini yükseltmesi açısından da önem taşıyor. KOBİ’lerimizin gerekli desteklerle yeni sürece uyum sağlayacağını değerlendiriyoruz. Dünyanın iklim değişikliği ve dijitalleşme alanında elde ettiği gelişmeler, ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin bu iki alandaki gelişmeleri kaçırmaması ve gelecek yıllar için risk oluşturduğu ifade edilen tarım üretimine de ağırlık vermesi gerektiği kanaatindeyiz” dedi.

Baran, konuşmasına Ankara Ticaret Odası’nın 2025 yılı çalışma programı hakkında da bilgi verdi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu